Professor
01
profesör
an experienced teacher at a university or college who specializes in a particular subject and often conducts research
Dialect
American
American
Örnekler
He is a professor of physics at a renowned university.
O, tanınmış bir üniversitede fizik profesörüdür.
I have a meeting with my English professor tomorrow.
Yarın İngilizce profesörümle bir toplantım var.
02
profesör, profesör
a university teacher of the highest rank and a member of the faculty at a college or university
Dialect
British
British
Örnekler
As a world-renowned expert in her field, Professor Jones has authored three seminal textbooks.
Alanında dünya çapında tanınmış bir uzman olarak, profesör Jones üç temel ders kitabı yazmıştır.
Few faculty achieve the status of professor without a sustained record of peer-reviewed publications.
Akran değerlendirmeli yayınların sürekli bir kaydı olmadan, çok az öğretim üyesi profesör statüsüne ulaşır.
Leksikal Ağaç
professorial
professorship
professor
profe
