Prevalence
01
yaygınlık
the state or quality of existing or happening every commonly in a specific place or at a specific time
Örnekler
The prevalence of smartphones has changed the way people communicate.
Akıllı telefonların yaygınlığı, insanların iletişim kurma şeklini değiştirdi.
The study examined the prevalence of diabetes in urban areas.
Çalışma, kentsel alanlarda diyabetin yaygınlığını inceledi.
02
üstünlük, sayısal üstünlük
a superiority in numbers or amount
03
prevalans, sıklık
(epidemiology) the ratio (for a given time period) of the number of occurrences of a disease or event to the number of units at risk in the population
Leksikal Ağaç
prevalence
valence
val
