prehensile
pre
prɪ
pri
hen
ˈhɛn
hen
sile
saɪl
sayl
British pronunciation
/pɹɪhˈɛnsa‍ɪl/

"prehensile"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

prehensile
01

aşırı istekli, doyumsuzca hırslı

excessively eager to acquire, especially wealth or possessions
prehensile definition and meaning
Old useOld use
example
Örnekler
His prehensile ambition knew no bounds.
Onun açgözlü hırsı sınır tanımıyordu.
She had a prehensile instinct for spotting profitable ventures.
O, kârlı girişimleri tespit etmek için açgözlü bir içgüdüye sahipti.
02

tutucu

(of body parts) capable of gripping or holding
example
Örnekler
The monkey 's prehensile tail curled around the branch.
Maymunun kavrayıcı kuyruğu dala dolandı.
Chameleons have prehensile feet for gripping twigs.
Bukalemunların dalları kavramak için kavrayıcı ayakları vardır.
03

kavrayışlı, zihinsel olarak çevik

quick to understand or absorb ideas
example
Örnekler
Her prehensile mind absorbed complex theories with ease.
Onun kavrayıcı zihni karmaşık teorileri kolayca özümserdi.
He showed a prehensile understanding of legal nuance.
Yasal nüansları kavrayıcı bir anlayış gösterdi.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store