Portrait
01
portre, yüz resmi
a drawing, photograph, or painting of a person, particularly of their face and shoulders
Örnekler
The artist completed a beautiful portrait of the young girl, capturing her serene expression.
Sanatçı, genç kızın huzurlu ifadesini yakalayan güzel bir portre tamamladı.
He admired the portrait of his grandmother that hung in the living room.
Oturma odasında asılı olan büyükannesinin portresine hayran kaldı.
1.1
portre, ayrıntılı tanım
a detailed and vivid description of a person's appearance and character through words, capturing their essence and personality
Örnekler
The novel 's opening chapter includes a compelling portrait of the main character, highlighting his rugged looks and kind nature.
Romanın açılış bölümü, ana karakterin sert görünümünü ve nazik doğasını vurgulayan etkileyici bir portre içeriyor.
Her speech painted a touching portrait of her grandmother, emphasizing her wisdom and gentle demeanor.
Konuşması, büyükannesinin bilgeliğini ve nazik tavrını vurgulayan dokunaklı bir portre çizdi.
Leksikal Ağaç
portraitist
portrait
portray
port
ray
