backward and forward
/bˈækwɚd ænd fˈoːɹwɚd/
/bˈakwəd and fˈɔːwəd/
backward and forward
01
bir şeyin içini dışını bilmek
in a manner that includes all necessary parts, elements, or aspects of something
Dialect
American
Örnekler
After years of studying the language, she understands French literature backward and forward.
Yıllarca dil eğitimi aldıktan sonra, Fransız edebiyatını ileri geri anlıyor.
He is familiar with the financial market backwards and forwards, so he can predict trends accurately.
O, finans piyasasını ileri geri biliyor, bu yüzden eğilimleri doğru bir şekilde tahmin edebiliyor.
Örnekler
She paced backward and forward, deep in thought.
Derin düşüncelere dalmış bir şekilde ileri geri yürüdü.
The swing moved backward and forward in the breeze.
Salıncak rüzgarda ileri geri sallanıyordu.



























