backtrack
back
ˈbæk
bek
track
ˌtræk
trek
British pronunciation
/bˈæktɹæk/

"backtrack"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to backtrack
01

geri dönmek, izini takip ederek geri gitmek

to go back along the same path or route that one has previously taken
Intransitive
to backtrack definition and meaning
example
Örnekler
Realizing they had missed a turn, the hikers had to backtrack along the trail to find the right path.
Bir dönüşü kaçırdıklarını fark eden yürüyüşçüler, doğru yolu bulmak için patikada geri dönmek zorunda kaldılar.
The explorers had to backtrack through the dense jungle to locate the spot where they had veered off course.
Kaşifler, rotadan saptıkları noktayı bulmak için yoğun ormanda geri dönmek zorunda kaldılar.
02

geri adım atmak

to change one's opinion, or retract one's statement due to being under pressure
Transitive: to backtrack on a decision
Intransitive
example
Örnekler
Under scrutiny from the press, the politician had to backtrack on his statement.
Basının incelemesi altında, politikacı açıklamasından geri adım atmak zorunda kaldı.
Realizing the implications of his initial claim, the spokesperson had to backtrack and issue a public apology.
İlk iddiasının sonuçlarını fark eden sözcü, geri adım atmak zorunda kaldı ve kamuoyuna bir özür yayınladı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store