paternal
01
babaya özgü
having qualities or behaviors typically associated with a father, particularly in a caring, supportive, or protective manner
Örnekler
His paternal love and support were evident in the way he celebrated his children's achievements and comforted them in times of disappointment.
Onun babacan sevgisi ve desteği, çocuklarının başarılarını kutlama ve hayal kırıklığı anlarında onları teselli etme şeklinde belirgindi.
The father 's voice had a soothing, paternal tone as he read bedtime stories to his young daughter.
Baba, küçük kızına yatmadan önce hikayeler okurken sesi rahatlatıcı ve babacan bir tona sahipti.
02
babacan, paternal
referring to qualities, characteristics, or actions associated with a male parent in general
Örnekler
School coaches, religious figures and extended family members sometimes take on informal paternal roles for children in their influence.
Okul koçları, dini figürler ve geniş aile üyeleri bazen etkileri altındaki çocuklar için gayri resmi baba rolleri üstlenir.
Foster parents often develop paternal affection for the children in their care, regardless of biological lineage.
Koruyucu ebeveynler, biyolojik soy bağı ne olursa olsun, bakımı altındaki çocuklara karşı genellikle baba şefkati geliştirir.
03
baba tarafından, baba ile ilgili
relating to or inherited from one's father or the father's side of the family
Örnekler
She inherited her artistic talent from her paternal grandmother, who was also a renowned painter.
Sanatsal yeteneğini, aynı zamanda ünlü bir ressam olan babaannesinden miras aldı.
The family name is of paternal origin, tracing back several centuries in their ancestral history.
Soyadı, atalarının tarihinde birkaç yüzyıl geriye giden baba tarafından kökenlidir.
04
baba tarafı, baba ile ilgili
related on the father's side
Leksikal Ağaç
paternalism
paternally
paternal
pater



























