Parliamentarian
01
parlamenter, parlamento prosedürleri uzmanı
someone who knows a lot about the rules and procedures used in meetings or parliaments
Örnekler
The parliamentarian was consulted to ensure the meeting followed the correct procedures.
Toplantının doğru prosedürleri izlediğinden emin olmak için parlamenter ile istişare edildi.
During the debate, the parliamentarian clarified a rule about voting processes.
Tartışma sırasında, parlamenter oylama süreçleri hakkında bir kuralı açıkladı.
02
parlamenter, milletvekili
a person elected to the British Parliament, specifically to the House of Commons
Örnekler
The parliamentarian raised a critical question during the debate on education reform.
Parlamenter, eğitim reformu üzerine yapılan tartışma sırasında kritik bir soru yöneltti.
Many people in the district showed strong support for their local parliamentarian.
Bölgedeki birçok kişi, yerel milletvekillerine güçlü destek gösterdi.



























