palatial
01
görkemli
resembling or associated with a palace in structure or function
Örnekler
The museum was housed in a palatial building once used by royalty.
Müze, bir zamanlar kraliyet tarafından kullanılan saray benzeri bir binada yer alıyordu.
Archaeologists uncovered palatial ruins dating back to the Bronze Age.
Arkeologlar, Tunç Çağı'na kadar uzanan saray benzeri kalıntılar ortaya çıkardı.
02
saray gibi
grand, luxurious, or spacious enough to evoke the style of a palace
Örnekler
Their hotel suite was palatial, with marble floors and gold fixtures.
Onların otel süiti saray gibi idi, mermer zeminler ve altın aksesuarlarla.
She entered a palatial dining room lit by crystal chandeliers.
Kristal avizelerle aydınlatılmış görkemli bir yemek odasına girdi.
Leksikal Ağaç
palatial
palate



























