audible
Örnekler
Her footsteps were barely audible on the soft carpet.
Yumuşak halının üzerinde ayak sesleri zar zor duyulabiliyordu.
His voice was audible even from the back of the room.
Sesi odanın arkasından bile duyulabiliyordu.
Audible
01
bir audible, hücum hattında savunmaya karşı oyun değişikliği
a change in the play called by the quarterback at the line of scrimmage in American football, in response to the defense
Örnekler
The quarterback called an audible at the line of scrimmage in American football to adjust to the defense.
Amerikan futbolunda quarterback, savunmaya uyum sağlamak için çizgiye bir audible çağrısı yaptı.
After seeing the defense, the quarterback signaled an audible to change the play.
Savunmayı gördükten sonra, oyun kurucu oyunu değiştirmek için bir audible işareti verdi.
Leksikal Ağaç
audibility
audibleness
audibly
audible
aud



























