nab
nab
næb
neb
British pronunciation
/nˈæb/

"nab"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to nab
01

yakalamak, tutuklamak

to catch someone because they are suspected of doing something wrong
Transitive: to nab sb
to nab definition and meaning
example
Örnekler
The police officer decided to nab the suspect after a brief chase.
Polis memuru, kısa bir kovalamacadan sonra şüpheliyi yakalamaya karar verdi.
Law enforcement may nab individuals involved in criminal activities during a targeted operation.
Kolluk kuvvetleri, hedefli bir operasyon sırasında suç faaliyetlerine karışan bireyleri yakalayabilir.
02

kapmak, çalmak

to take, grab, or steal something quickly or suddenly
Transitive: to nab sth
example
Örnekler
He nabbed the last piece of pizza before anyone else could reach it.
O, kimse yetişemeden son pizza dilimini kaptı.
The thief quickly nabbed the purse from the counter and ran out of the store.
Hırsız tezgahtan çantayı hızla kaparak mağazadan dışarı koştu.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store