Miscellany
01
edebi koleksiyon
an assortment of short literary works, such as poems, essays, ballads, and stories, compiled into a single volume
Örnekler
The publisher released a miscellany of 19th-century romantic poetry.
Yayıncı, 19. yüzyıl romantik şiirlerinden oluşan bir derleme yayımladı.
Her notebook was a personal miscellany of sketches, verses, and reflections.
Defteri, eskizler, dizeler ve düşüncelerden oluşan kişisel bir derleme idi.
02
derleme
a mixture of different items, often unrelated or loosely grouped
Örnekler
Her desk drawer was a miscellany of pens, receipts, and old keys.
Onun masa çekmecesi, kalemler, fişler ve eski anahtarlardan oluşan bir karışımdı.
The museum 's exhibit was a miscellany of cultural artifacts from around the world.
Müzenin sergisi, dünyanın dört bir yanından kültürel eserlerden oluşan bir karışım idi.



























