Miniature
01
minyatür resim
a very small, detailed artwork often used for portraits or illustrations
Örnekler
The museum showcased a collection of intricate miniatures, each depicting historical figures.
Müze, her biri tarihi figürleri tasvir eden karmaşık minyatürlerden oluşan bir koleksiyon sergiledi.
She admired the artist ’s skill in creating such lifelike details in the miniature.
Sanatçının minyatürde bu kadar gerçekçi detaylar yaratma becerisine hayran kaldı.
02
masa üstü oyunlarda kullanılan bir karakterin küçük ölçekli temsili
a model or copy of a person or thing on a much smaller scale
Örnekler
The architect ’s office displayed a miniature of the proposed building model.
Mimarın ofisi, önerilen bina modelinin bir minyatürünü sergiliyordu.
Her collection featured exquisite miniatures of famous landmarks from around the world.
Koleksiyonu, dünyanın dört bir yanından ünlü yerlerin mükemmel minyatürlerini içeriyordu.
03
minyatür
the art of painting very small, highly detailed images
Örnekler
The artist devoted her career to mastering the intricate techniques of miniature.
Sanatçı, kariyerini minyatürün karmaşık tekniklerinde ustalaşmaya adadı.
His interest in historical art led him to study the evolution of miniature.
Tarihsel sanata olan ilgisi onu minyatürün evrimini incelemeye yöneltti.
04
minyatür, minyatür şişe
a very small bottle containing a small amount of alcohol, typically 50 milliliters or less
Örnekler
He collected miniatures of various premium spirits from around the world.
Dünyanın dört bir yanından çeşitli premium içkilerin minyatürlerini topladı.
The airline offered passengers a selection of miniatures as part of their in-flight service.
Havayolu, yolculara uçuş hizmetinin bir parçası olarak bir minyatür seçkisi sundu.
miniature
01
minyatür
much smaller in scale or size compared to the usual form
Örnekler
The miniature model of the Eiffel Tower was intricately detailed, capturing the essence of the iconic landmark in a tiny form.
Eyfel Kulesi'nin minyatür modeli, ikonik simgenin özünü küçük bir formda yakalayarak karmaşık bir şekilde detaylandırılmıştı.
They set up a miniature village display for the holiday season, complete with tiny houses and figurines.
Tatil sezonu için, küçük evler ve figürlerle tamamlanmış bir minyatür köy sergisi kurdular.
Leksikal Ağaç
miniaturist
miniaturize
miniature
mini



























