
Ara
macro
01
geniş, büyük
very big or wide in scale or scope
Example
She focused on the macro view of the problem, considering its broader implications.
Sorunun geniş boyutuna odaklandı, daha geniş etkilerini göz önünde bulundurdu.
The company 's macro strategy involved expanding into new markets globally.
Şirketin büyük stratejisi, küresel olarak yeni pazarlara genişlemeyi içeriyordu.
Macro
01
makro, makro komutları
a set of instructions or commands that automate repetitive tasks in software or systems
Example
The macro saved hours of data entry by automating complex calculations in the spreadsheet.
Mikro,makro komutları, karmaşık hesaplamaları otomatikleştirerek veri girişinden saatler kazandırdı.
She used a macro to streamline her photo editing workflow, applying consistent filters across multiple images.
Görüntü düzenleme iş akışını kolaylaştırmak için makro komutları kullandı ve birden fazla görüntüde tutarlı filtreler uyguladı.
macro-
01
büyük
used to refer to something that is large-scale
Example
The study focuses on macroevolution, exploring the large-scale changes that occur over long periods of time.
Çalışma, makroevrim üzerine odaklanmakta olup, uzun zaman dilimlerinde meydana gelen büyük ölçekli değişimleri araştırmaktadır.
We need to consider macroecology to understand the relationships between organisms and their environments on a large spatial scale.
Organizmalar ve çevreleri arasındaki ilişkileri büyük ölçekli bir düzeyde anlamak için makroekolojiyi dikkate almamız gerekiyor.

Yakın Kelimeler