lubricated
01
yağlanmış, greslenmiş
smeared with oil or grease to reduce friction
02
yağlanmış, çakırkeyif
slightly drunk; loosened up by alcohol
Örnekler
We were feeling lubricated after a few glasses of wine.
Birkaç bardak şaraptan sonra kendimizi yağlanmış hissediyorduk.
He always gets more talkative once he's lubricated.
Bir kez lubrikasyon oldu mu her zaman daha konuşkan olur.



























