Lens
01
göz merceği
(anatomy) the clear elastic part of the eye that concentrates light in order for things to be seen clearly
Örnekler
A healthy diet rich in antioxidants can help maintain the clarity and flexibility of the lens.
Antioksidanlardan zengin sağlıklı bir diyet, lensin berraklığını ve esnekliğini korumaya yardımcı olabilir.
Age-related changes in the lens of the eye can result in presbyopia, making it difficult to focus on close objects.
Gözün lensindeki yaşa bağlı değişiklikler presbiyopiye neden olabilir, bu da yakın nesnelere odaklanmayı zorlaştırır.
02
objektif
a shaped piece of glass or plastic that refracts light to form images, commonly used in cameras, microscopes, eyeglasses, and telescopes
Örnekler
She adjusted the camera lens to sharpen the image.
Görüntüyü netleştirmek için kamera lensini ayarladı.
The microscope 's lens revealed the cell structure in detail.
Mikroskobun lensi hücre yapısını ayrıntılı olarak ortaya çıkardı.
03
elektron merceği, elektron objektifi
a device in electron optics that manipulates and focuses electron beams using electromagnetic fields, often found in electron microscopes and particle accelerators
Örnekler
The electron lens focused the beam onto the sample.
Elektron lensi, ışını numune üzerine odakladı.
Magnetic lenses are essential in scanning electron microscopes.
Manyetik lensler taramalı elektron mikroskoplarında esastır.
04
kavramsal çerçeve, perspektif
a conceptual framework or perspective used to interpret or analyze information, experiences, or phenomena
Örnekler
She viewed the issue through a feminist lens.
O, konuyu bir feminist mercekten inceledi.
History is often taught through the lens of national identity.
Tarih genellikle ulusal kimlik merceğinden öğretilir.
05
mercimek, Lens cinsi
a botanical genus that includes lentil plants, known for their edible seeds and agricultural importance
Örnekler
Lens culinaris is the species commonly grown for lentils.
Lens culinaris, mercimek için yaygın olarak yetiştirilen türdür.
Farmers planted rows of Lens to harvest in the spring.
Çiftçiler, ilkbaharda hasat etmek için sıralar halinde Lens ekti.
