Armful
01
kucak dolusu
the amount of something that can be carried or held in one's arms at a time
Örnekler
She collected an armful of firewood from the backyard.
Arka bahçeden bir kucak odun topladı.
He made several trips to carry the fallen leaves, taking an armful at a time.
Düşen yaprakları taşımak için birkaç sefer yaptı, her seferinde bir kucak dolusu alarak.



























