to drop in
[phrase form: drop]
01
habersiz uğramak
to visit a place or someone without a prior arrangement, often casually and briefly
Intransitive
Idiom
Informal
Örnekler
If you 're in the area, feel free to drop in for a cup of tea.
Eğer buralardaysanız, bir fincan çay için uğramaktan çekinmeyin.
We 're having an open house this weekend, so you can drop in anytime.
Bu hafta sonu bir açık ev etkinliğimiz var, bu yüzden istediğiniz zaman uğrayabilirsiniz.
