to clear out
[phrase form: clear]
01
çekip gitmek
to leave a place or situation suddenly or quickly, often due to danger or dissatisfaction
Intransitive
Örnekler
As the fire alarm sounded, everyone had to clear out of the building immediately.
Yangın alarmı çaldığında, herkes binayı hemen boşaltmak zorunda kaldı.
Feeling uncomfortable at the party, Sarah decided to clear out without saying goodbye.
Partide rahatsız hisseden Sarah, veda etmeden tüymeye karar verdi.
02
temizlemek, boşaltmak
to remove unnecessary or unwanted items or things from a place
Transitive: to clear out a space or its items
Örnekler
Before moving to a new city, they decided to clear out their old furniture and donate what they did n't need.
Yeni bir şehre taşınmadan önce, eski mobilyalarını temizlemeye ve ihtiyaç duymadıklarını bağışlamaya karar verdiler.
The spring cleaning involved clearing out the attic and getting rid of old, unused items.
Bahar temizliği, tavan arasını boşaltmayı ve eski, kullanılmayan eşyalardan kurtulmayı içeriyordu.
03
temizlemek, açmak
to remove mucus or congestion from the chest and lungs, often through coughing or other respiratory actions
Transitive: to clear out the chest and lungs
Örnekler
The doctor recommended drinking warm fluids to help clear out the chest and lungs during a respiratory infection.
Doktor, solunum yolu enfeksiyonu sırasında göğsü ve akciğerleri temizlemeye yardımcı olmak için ılık sıvılar içmeyi önerdi.
Deep breathing exercises can be helpful in clearing out the chest and lungs after a period of inactivity.
Derin nefes egzersizleri, hareketsizlik döneminden sonra göğsü ve akciğerleri temizlemek için faydalı olabilir.
