brain
brain
breɪn
breyn
British pronunciation
/breɪn/

"brain"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

Brain
01

beyin

the body part that is inside our head controlling how we feel, think, move, etc.
Wiki
brain definition and meaning
example
Örnekler
He suffered a traumatic brain injury in a car accident.
Bir araba kazasında travmatik bir beyin yaralanması geçirdi.
It 's important to wear a helmet to protect your brain while riding a bike.
Bisiklet sürerken beyninizi korumak için kask takmak önemlidir.
02

beyin

animal brains that are used as edible meat
brain definition and meaning
example
Örnekler
He decided to try a new culinary experience and ordered a dish made with fried pig brain.
Yeni bir mutfak deneyimi yaşamaya karar verdi ve kızarmış domuz beyni ile yapılmış bir yemek sipariş etti.
She joined a cooking class that specialized in preparing dishes using various types of animal brains.
O, çeşitli hayvan beyin türlerini kullanarak yemek hazırlamada uzmanlaşmış bir yemek sınıfına katıldı.
03

zeki kimse

a person with exceptional intelligence and creativity
04

beyin, zeka

mental ability
05

beyin, akıl

that which is responsible for one's thoughts, feelings, and conscious brain functions; the seat of the faculty of reason
to brain
01

kafasına vurmak, kafasını yumruklamak

hit on the head
02

beynini patlatmak, kafatasını parçalamak

kill by smashing someone's skull
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store