Speaking terms
01
biriyle selamlaşıp konuşmak
a two-sided relationship in which two people greet each other or have casual conversations
Idiom
Örnekler
After their argument, Sarah and John are no longer on speaking terms.
Tartışmalarından sonra, Sarah ve John artık konuşma şartlarında değiller.
Despite their differences, they managed to maintain speaking terms throughout the project.
Farklılıklarına rağmen, proje boyunca dostane ilişkiler sürdürmeyi başardılar.
