to win out
[phrase form: win]
01
sonuçta galip çıkmak
to succeed with great difficulty
Intransitive
Transitive: to win out sth
Örnekler
She had to win the trust of her colleagues out after a series of misunderstandings.
Bir dizi yanlış anlamadan sonra meslektaşlarının güvenini kazanmak zorunda kaldı.
Despite initial setbacks, the project eventually won out through perseverance.
İlk aksiliklere rağmen, proje sonunda azim sayesinde üstün geldi.
02
üstün gelmek, galip gelmek
(of an emotion or action) to be in control and very strong at the moment
Intransitive
Örnekler
Love and understanding should always win out over hatred and resentment.
Sevgi ve anlayış her zaman nefret ve kızgınlığa üstün gelmelidir.
Rational thinking usually wins out when making important decisions.
Önemli kararlar alırken genellikle rasyonel düşünce üstün gelir.
