to match up
[phrase form: match]
01
örtüşmek, uyuşmak
(of information) to align or correspond, indicating accuracy or reliability
Intransitive: to match up | to match up with sth
Örnekler
The witness 's account of the crime scene matches up with the police report.
Tanığın olay yeri hakkındaki anlatısı polis raporuyla örtüşüyor.
The results of the two independent studies match up, suggesting that the conclusion is valid.
İki bağımsız çalışmanın sonuçları örtüşüyor, bu da sonucun geçerli olduğunu gösteriyor.
02
beklentileri karşılamak, denk gelmek
to meet or surpass expectations or standards set by another in terms of quality, performance, or achievement
Intransitive: to match up to a standard or expectation
Örnekler
The new restaurant's food does n't match up to the hype.
Yeni restoranın yemekleri, yapılan reklamı karşılamıyor.
The rookie player's skills do n't match up to those of the veteran players.
Çaylak oyuncunun becerileri, kıdemli oyuncularınkine denk gelmiyor.
03
eşleştirmek, uyumlu hale getirmek
to combine or pair items in a way that they complement each other in terms of appearance, style, taste, or function
Transitive: to match up sth
Örnekler
The interior designer helped me match up the furniture and décor to create a cohesive style.
İç mimar, mobilya ve dekoru uyumlu bir stil yaratmak için eşleştirmeme yardımcı oldu.
The chef carefully matched up the flavors in the dish to create a balanced and harmonious taste.
Şef, dengeli ve uyumlu bir tat yaratmak için yemeğin lezzetlerini dikkatlice eşleştirdi.
