Sweeper
01
süpürgeci, sıcak sığ denizlerin az bilinen gececi balığı
little-known nocturnal fish of warm shallow seas with an oblong compressed body
02
süpürge makinesi, halı süpürgesi
a cleaning implement with revolving brushes that pick up dirt as the implement is pushed over a carpet
03
süpürgeci, temizlikçi
an employee who sweeps (floors or streets etc.)
04
stoper, libero
a defensive soccer player positioned behind the main defenders to provide additional cover and clearances
Örnekler
The sweeper intercepted the through ball before it reached the striker.
Süpürücü, forvet oyuncusuna ulaşmadan önce ara pası kesti.
The team relies on their sweeper to organize the defense and prevent counterattacks.
Takım, savunmayı organize etmek ve kontratakları önlemek için süpürücüsüne güvenir.
Leksikal Ağaç
sweeper
sweep
