Shopper
01
alışveriş yapan kimse
someone who goes to shops or online platforms to buy something
Örnekler
The shopper carefully inspected each item on the shelves before selecting the perfect gift for her friend's birthday.
Alışverişçi, arkadaşının doğum günü için mükemmel hediyeyi seçmeden önce raflardaki her ürünü dikkatlice inceledi.
As a seasoned shopper, Sarah knew all the best places to find discounts and deals during the holiday season.
Deneyimli bir alışverişçi olarak Sarah, tatil sezonunda indirim ve fırsat bulmak için en iyi yerleri biliyordu.
02
gizli alıcı, fiyat denetçisi
a commercial agent who shops at the competitor's store in order to compare their prices and merchandise with those of the store that employs her
Leksikal Ağaç
shopper
shop
