Ringside
01
ring kenarı, ring yanı
the area directly next to the boxing or wrestling ring where spectators, officials, coaches, and support staff sit during the match
Örnekler
The announcer introduced the fighters as they entered the ringside.
Spiker, boksörler ringside'a girerken onları tanıttı.
Fans cheered loudly in the ringside as the wrestling match reached its climax.
Güreş maçı doruk noktasına ulaşırken taraftarlar ring kenarında yüksek sesle tezahürat yaptı.
ringside
01
ring kenarı, ring yanı
located next to or associated with the boxing or wrestling ring
Örnekler
The ringside doctor examined the boxer after a hard-hitting round.
Ring kenarı doktoru, sert bir raundun ardından boksörü muayene etti.
They had a ringside view of the fight, making it feel like they were part of the action.
Dövüşün ring kenarı görüntüsüne sahiplerdi, bu da onları eylemin bir parçası gibi hissettirdi.
ringside
01
ring kenarında, ringin yakınında
at or very near the boxing or wrestling ring
Örnekler
The coach stood ringside, shouting instructions to his boxer.
Antrenör, boksörüne talimatlar bağırarak ring kenarında durdu.
Spectators eagerly gathered ringside to watch the championship fight.
Seyirciler şampiyonluk maçını izlemek için sabırsızlıkla ring kenarında toplandı.
Leksikal Ağaç
ringside
ring
side
