Relationship
01
ilişki
the connection among two or more things or people or the way in which they are connected
Örnekler
Building a strong relationship with customers is crucial for business success.
Müşterilerle güçlü bir ilişki kurmak, iş başarısı için çok önemlidir.
She has a close relationship with her siblings and sees them regularly.
Onun kardeşleriyle yakın bir ilişkisi var ve onları düzenli olarak görüyor.
02
ilişki (insanlar arasındaki)
any connection between people by kinship or marriage
Örnekler
Despite living in different countries, they discovered a familial relationship through their shared great-great-grandfather.
Farklı ülkelerde yaşamalarına rağmen, ortak büyük büyük büyükbabaları aracılığıyla bir aile bağı keşfettiler.
Their relationship can be traced back to their great-grandparents who were siblings.
Onların ilişkisi, kardeş olan büyük büyük ebeveynlerine kadar izlenebilir.
03
ilişki (aşk)
a passionate and romantic connection between two people
Örnekler
Their relationship blossomed into a deep love after years of friendship.
Yıllarca süren arkadaşlıktan sonra ilişkileri derin bir aşka dönüştü.
They 're in a committed relationship and plan to marry next year.
Onlar ciddi bir ilişki içindeler ve gelecek yıl evlenmeyi planlıyorlar.
04
ilişki
the way two or multiple people, groups, or things behave and feel toward each other
05
ilişki, bağlantı
a state involving mutual dealings between people or parties or countries
Leksikal Ağaç
relationship
relation
relate
rel



























