to pull together
[phrase form: together]
01
birlikte çalışmak, el ele vermek
to work with other people toward a common goal
Örnekler
In tough times, it 's crucial for families to pull together and support one another.
Zor zamanlarda, ailelerin birlik olması ve birbirini desteklemesi çok önemlidir.
The community pulled together to help those affected by the flood.
Topluluk, selden etkilenenlere yardım etmek için bir araya geldi.
02
bir araya getirmek, toplamak
to collect various items or pieces of information into one place or format
Örnekler
For the reunion, alumni pulled together old photographs from their college days.
Buluşma için mezunlar üniversite günlerinden kalma eski fotoğrafları bir araya getirdi.
She pulled together her favorite recipes to create a family cookbook.
O, aile yemek kitabı oluşturmak için en sevdiği tarifleri bir araya getirdi.
to pull oneself together
01
duygularına hakim olmak
to regain control over one's emotions, particularly after a period of being upset or angry
![to [pull] {oneself} together definition and meaning](https://cdn.langeek.co/photo/40105/original/?type=jpeg "to [pull] {oneself} together definition and meaning")
IdiomÖrnekler
She pulls herself together before stepping onto the stage to deliver her speech.
He pulls himself together and focuses on the task at hand despite the distractions.
