pressingly
Örnekler
She pressingly asked for help when she saw the deadline approaching.
Son teslim tarihini yaklaşırken ısrarla yardım istedi.
The situation became pressingly serious, and the team had to act quickly.
Durum acil bir şekilde ciddi hale geldi ve ekip hızlı hareket etmek zorunda kaldı.
Leksikal Ağaç
pressingly
pressing
press



























