to popularize
01
popüler hale getirmek, yaygınlaştırmak
to make something widely known and accepted by the general public, often by adjusting it to fit popular preferences or trends
Transitive: to popularize sth
Örnekler
The musician aimed to popularize their music by creating catchy and relatable songs.
Müzisyen, akılda kalıcı ve insanların kendileriyle özdeşleştirebileceği şarkılar yaratarak müziğini popüler hale getirmeyi amaçladı.
The chef 's cooking show helped popularize the use of unique ingredients in home kitchens.
Şefin yemek programı, ev mutfaklarında benzersiz malzemelerin kullanımını popüler hale getirmeye yardımcı oldu.
02
popülerleştirmek, halka indirgemek
to make a complex or specialized topic easy to understand and appealing to the general public
Transitive: to popularize a specialized topic
Örnekler
She popularized physics by explaining difficult concepts in simple terms.
O, zor kavramları basit terimlerle açıklayarak fiziği popüler hale getirdi.
The scientist worked to popularize climate science through public lectures.
Bilim insanı, halka açık konferanslar yoluyla iklim bilimini popülerleştirmek için çalıştı.
Leksikal Ağaç
popularizer
popularize
popular



























